Kastamonu Gezilecek Yerler Listesi Haritası En Güzel Yerler







Kastamonu Gezilecek Yerler Listesi Haritası En Güzel Yerler



Evliyalar şehri olarak da bilinen Kastamonu Anadolu'daki en eski şehirlerden biridir, antik çağ ve Türk-İslâm dönemine ait birçok tarihi eser vardır. Kastamonu Kalesi, Atabey Camii, Şeyh Şaban-ı Veli Türbesi, Yanık Sultan Türbesi, Nasrullah Camii, saat kulesi ve buna benzer birçok tarihi eser mevcuttur. Çivisiz yapı mimari olarak yapılan Mahmut Bey Camii de buradadır. Kastamonu kent merkezinde ayrıca Türkiye'de açılan ilk "Kent Tarihi Müzesi" bulunmaktadır.

Kastamonu Saat Kulesi, Sultan II. Abdülhamit zamanında, şehrin doğusunda bulunan yamaç üzerine Kastamonu Valilerinden Abdurrahman Nureddin Paşa tarafından 1884-1885 yıllarında yaptırılmıştır. Kulenin saati de Avrupa'dan getirtilmiştir.

Kastamonu'da yapılan çekme helvası tüm ülke içinde meşhurdur.

Etimoloji
Kastamonu isminin türemesi hakkında birçok fikir vardır;

Bir görüşe göre Kastamonu şehri ismini, Hitit döneminde aynı bölge için kullanılan Kastama isminden almıştır. Kastama ismi zamanla Kastamonu'ya dönüşmüştür.

Bir başka görüşe göre Kastamonu şehri ismini, Gas ve Tumanna kelimelerinin birleşiminden almıştır. Gaslar ya da bilinen adıyla Kaşkalar Kastamonu'nun ilk yerleşimcilerindendir. Tumanna ise o dönemde Kastamonu üzerinde bulunan bir şehir/bölge ismidir. Bu iki kelimenin birleşimi, zamanla Kastamonu şeklini almıştır.

Üçüncü bir görüşe göre ise Kastamonu şehri ismini, Kastra ve Komnen kelimelerinin birleşiminden almıştır. Kastra kelimesi Latince "kale" demektir. Komnenler ise, bir Bizans Hanedanı olup bu bölgenin Bizans dönemindeki yerleşimcileridir. Bu iki kelime zamanla Kastamonu şeklini almıştır.

Tarihçe
Tarih Öncesi

1947 ve 1948 yılları arasında Kastamonu'da yapılan araştırmalar sonucu Gölköy Enstitüsü çevresinde çakmak taşından yapılma bir alet bulunmuş, bu aletin Orta Paleolitik dönemden kaldığı öğrenilmişti.[4]

1951 Yılında yapılan araştırmalar sonucu da Tahta ve Malak köyleri etrafında Abevilyen (Chelléen), Mikokiyen (Micoquien) çağından kalma el baltalarıyla; Musteryen (Mousterian) ve şüpheli olarak da Üst Paleolitik'e ait tarihi bulgular ele geçirilmiştir.[4]

Yine aynı yıllarda İsmail Kılıç Kökten'in yaptığı geziler sonucu Devrekani'nin Eksen bölgesinde (Şimdiki Kulaksızlar Barajı civarı) Dikilitaşlar ile karşılaşmış, ancak tarihlendirme yapılabilecek eşya kalıntısı bulamamıştır. Fakat bölgenin kuzeybatısında Bakır Çağına ait çanak çömlekler bulunmuştur.

Kaşkalar
Kaşkalar, (Hitit metinlerinde Gašga, Kašga, Kaška; II.Ramses yazıtlarında Kškš, Asur kaynaklarında māt Kašku (Sargon yıllıkları), Ugarit dilinde ise ktk) Hititlerin Anadolu'da hüküm sürdükleri devirlerde, şarkın en kuvvetli milletleri sayılan Mısırlılarla, Kaldelilerle, Suriyelilerle ve her zaman Hititler ile siyasi, ticari münasebetlerde bulunmuş ve hatta uzun seneler onlarla kavga ederek milli varlık ve kuvvetlerini onlara kabul ettirmiş bir kabiledir. M.Ö 1200 yılları civarında Hitit Devleti'nin sona ermesi ile birlikte Kaşkalar için güneye inme fırsatı doğdu. Yeni Asur kaynaklarına göre Kaşkaların hüküm sürdüğü topraklar batıda Muşki'ye, doğuda Urartu'ya ve güneyde Tabal'a uzanmaktaydı.

Hititler
Hititlerin Kastamonu civarında sürekli hüküm sürdüğü bir dönem olmamıştır. Bu bölge Kaşkalar ve Hititlerin güç durumlarına bağlı olarak sürekli el değiştirmiştir. Kaşkalar yarı yerleşik bir hayat yaşadıkları için Hititlerin bu bölgeyi tamamen ele geçirmeleri mümkün olmamıştır. Ancak, Kastamonu'da Hititlere ait birçok çanak çömlek bulunmuştur.

Hititlerden sonra Frigya ve Lidya Krallıklarının egemen olduğu bu topraklar MÖ 4. yüzyılda Perslerin eline geçmiştir. MÖ 4. yüzyılda Büyük İskender Anadolu ile birlikte Kastamonu topraklarını da Makedonya’ya katmıştır.

Paflagonyalılar
Paflagonya diye isimlendirilen bölgenin sınırları doğuda Kızılırmak, batıda Sakarya Nehri, güneyde Frigya ve Galatya ile çevrilidir. Kuzeyde ise Karadeniz yer alır. Strabo'ya göre Parthenius nehri bölgenin batı sınırını çiziyordu, doğusunda da Halys nehri vardı. Günümüzde Kastamonu, Sinop, Bartın, Çankırı ve Karabük bu bölgede yer alırken, Çorum, Bolu, Zonguldak ve Samsun illerinin bir bölümü bölgenin içinde kalmaktadır.

Paflagonyalılardan İlyada Destanında bahsedilir. Bazı kısımlar şunlardır:
''...Erkek yürekli Pylaimenes komuta eder Paphlagonialılara...''
''...O sıra avladılar Ares’in dengi Pylaimenes’i, mert savaşçılar Paphlagonialıların önderini...''
(Pylaimenes'in oğlu öldüğünde) ''...Ulu yürekli Paphlagonlar çevresine üşüştüler, koydular arabaya, götürdüler kutsal İlyon’a...''
Romalılar Dönemi (1. yüzyıl-5. yüzyıl)
İskender’den sonra yöreyi ele geçiren Pontus Krallığı MÖ 1. yüzyılda Romalılar tarafından ortadan kaldırılmıştır. Uzun yıllar Roma İmparatorluğu sınırları içinde kalan Kastamonu MS 395 yılında İmparatorluğun bölünmesiyle bütün Anadolu gibi Bizans İmparatorluğuna katılmıştır.

Bizanslılar dönemi (395-1227)
Bugün Kastamonu ve çevresindeki illeri de içine alan ve Romalılar devrinde adına Paflagonya (Pophlagonia) denilen bölgeye denilmektedir.

Romalılar devrinde Taşköprü’nün (Paphlagonia) eyalet merkezi olduğu zamanlar Kastamonu küçük bir kasaba olup Roma döneminde şehir Timonion ismi ile anılmaktaydı.

Kastamonu ili ve civarı 10. yüzyılda Bizans imparatoru II. Basileios tarafından Trakyalı general Manuil Erotikos Komnenos'un denetimine verilmiştir. Komnenos 978 yılında imparatora karşı ayaklanan Bardas Skleros'a karşı İznik kentini başarıyla savununca imparatorun dikkatini çekmişti. Komnenos daha sonra Bizans imparatoru olacak olan I. İsaakios Komnenos'un babasıdır. Oğlu tarafından kurulan Komnenos Hanedanı Bizans'ı ve çöküşüne kadar Trabzon İmparatorluğu'nu yönetmiştir.

Osmanlı İmparatorluğu Dönemi (1461-1922)
Fatih Sultan Mehmet 1461 yılında Anadolu Beyliklerini birleştirmek için Trabzon Seferi'ne çıktı. Fatih ile birlikte sefere katılan Kızıl Ahmed Sinop'u ele geçirdi. Fatih, Osmanlı Devleti'ne bağlı kalmak ve 50,000 duka altını vergi vermesi karşılığında bölgede desteği bulunan Kızıl Ahmed'i Sinop beyliğine atadı.

Fatih, Trabzon seferi dönüşü Kastamonu’yu ele geçirdi ve Kızıl Ahmed'i görevinden alarak Mora valiliğine atamak istedi. Kızıl Ahmed görevi yerine gitmeyip önce Bolu üzerinden Karamanoğlu İbrahim Bey’in yanına kaçtı. Osmanlılardan korkan Karamanoğlu İbrahim onu himaye etmeyince Akkoyunlu Uzun Hasan'a sığındı. Uzun Hasan Osmanlılara karşı kullanabileceğini düşündüğü Kızıl Ahmed'e Van gölü kıyısında toprak vererek himayesine aldı. Kızıl Ahmed, Uzun Hasan'ın 1464'te yaptığı Karaman seferine 500 kadar savaşçı ile katıldı. II. Bayezid zamanında affedilerek kendisine Bolu sancağı dirlik olarak verildi. Kızıl Ahmed, 1500 yılında yapılan Modon seferine katılmış kendisine timar olarak verilen Filibe'de ölmüştür.

Candaroğulları'nın Sinop'ta kurdukları tersanenin Osmanlı Devleti'ne katılması ve geliştirilmesi, Osmanlı Donanması'na güç kattı. Kastamonu'nun Küre ilçesindeki bakır ocakları, Beylik daha Osmanlı Devleti'ne ilhak olmadan önce, Osmanlı Devleti'nin top üretimi için faydalandırılmıştır.

Candaroğlu döneminde Kastamonu ve bölgesinde bulunan bakır ve demir madenleri işletilip Karadeniz'in en önemli limanlarından olan Sinop'tan yüklenerek Ceneviz ve Venedikli tacirler aracılığı ile satılıyordu. Candaroğulları bu ticarette üzerinde iki balık bulunan ve Dârü's-saâde-i Sinop (Sinop Sarayı) yazan bakır paraları kullanıyorlardı. Kastamonuda bulunan hamamlar, kervansaraylar, hanlar, camiler ve medreselerin çoğu bu dönemde yapılmıştır.

Kastamonu, 1461 yılından 1922 yılına kadar Osmanlı yönetiminde kalmıştır. Kastamonu, uzun süre Bolu Eyaletine bağlı kalmış ve Bolu Sancağı hükmüyle yönetilmiştir. Kanuni Sultan Süleyman tarafından Eyalet merkezi haline getirilmiştir.

Cumhuriyet Dönemi
Kastamonu Ulusal (Milli) Mücadele sırasında lojistik destek açısından en güvenilir bölge olması nedeniyle büyük yarar sağlamıştır. Özellikle İstiklal Yolu adı verilen yol ile İnebolu'dan başlayarak Kastamonu üzerinden Ankara'ya yiyecek, giyecek, para, cephane ve silah gönderimi yapılmıştır. Ve Kurtuluş Savaşında cepheye en çok asker gönderen ildir.

Türk egemenliğine geçtikten sonra hiç düşman istilasına uğramamış olan Kastamonu, Çanakkale ve İstiklâl savaşında en fazla şehit veren illerimizden biridir.İl, Çanakkale Savaşında 2.527 şehit verdi. Meşhur "Çanakkale Türküsü", Kastamonulu aşık Yorgansız Hakkı'ya aittir

Cumhuriyet'in ilanından sonra Atatürk 23 -31 Ağustos 1925 tarihleri arasında 9 günlük bir Kastamonu gezisi yapmıştır. Bu gezi sırasında İnebolu'da Şapka Devrimi olarak anılan kılık ve kıyafet devrimini açıklamıştır.

Bölgede 1943'te yaşanan Tosya-Ladik depremi 4 bin insanın hayatına mal olmuştur. Bölgede büyük yıkıma yol açan 7.2 şiddetindeki depremi bizzat yaşayan Kastamonulu şair-yazar Rıfat Ilgaz depremin dehşetini Tosya Zelzelesi adlı şiirinde "çocuğunu emziren kadının soğudu memesinde sütü" dizeleri ile anlatmıştır.

1963 yılında Kastamonu Şeker Fabrikası kurularak ilde bulunan ekonomiye büyük canlılık getirmiştir.


Gezilecek Yerlerin Listesi Haritası,Yapılacaklar,Tarihi,Müzeler,Kaleler,Sahiller,Kumsallar,Tatil Yerleri,Kiliseler,Plajlar,Doğal Güzellikler,Doğa,Mağaralar,Tüneller,Görülmesi Gidilmesi Yapılması Gereken Yerler Şeyler,Tatil Şehir Turist Gezi Rehberi,Kastamonu


Facebook'ta Paylaş



    insta    fb    Site Haritası